Herkese Türkçe Eğitimi

Yavuz Selim

KRV’de Uyum Meclisi tarafından ilkokullarda yabancı dil olarak İngilizce dersi yerine Türkçe, Ruşça, İtalyanca v.b. dersler önerildi. Uyum Meclisi Tayfun Keltek tarafından verilen bu öneri KRV Eğitim Bakanı Yvonne Gebauer tarafından açık bir dille reddedildi. Alman basınında günlerdir büyük tepki gören bu öneride sadece Türkçenin ele alınması da basının Türkçeye ve Türkçe dersine bakış açısını yine gözler önüne serdi. 60’lı yıllarda buralara gelen Türkler yarım asırdan fazla bir süre zarfında hala kendi dillerini Almanya’ya kabul ettiremedi. Türkçe dersine katılımın bile azalması için çaba sarf eden kesimler bu haberle birlikte tepkilerini yine sert bir dille ifade etmeye başladı.

KRV’de Anadili dersi (HSU) bağlamında yeni okul yılında 50 tane öğretmen kontenjanı açılacaktır. Türk veliler bu hakkı bile kullanmazken ilkokullarda yabancı dil olarak Türkçeyi önermek biraz yersiz olmuş doğrusu. Bilhassa Alman çocuklarının okul döneminde diğer yabancı öğrencilerle daha kolay iletişime geçebilecek olması olanağını dile getirmek de aynı derecede yersiz olmuş. Zira eğitim dili Almanca olan bir okul sisteminde Türkçe konuşmayı bile yasaklamaya gayret gösteren birçok okul idaresi varken böyle bir talepte bulunmak bile şu anki durum itibariyle ters tepkiye neden olmuş. Türkçeye ve Türkçe derslerine sahip çıkmayan bir topluma siyasi girişimlerle bu dersi verdirme çabası güzel, fakat bunu yaparken sağlıklı ve mantıklı adım atmak gerekir. Irkçılığın siyasi alanda çoğaldığı Alman toplumunda bu şekilde bir siyasi adım atmak yanlış olmuş. Uyum meclislerinin seçmeli ders olarak Türkçe dersini önermesi ve bu doğrultuda çalışması daha doğru olacaktır.  

 

Ayrıca 5. sınıfa kayıt yaptıracak olacak aileler eğer çocuklarının Türkçe dersi görmesini istiyorsa okul idaresindeki formları kayıt yaparken doldurup bunları okula vermesi gerekmektedir. Talep olduğu takdirde yukarıda belirtildiği gibi 50 öğretmen kontenjanından Türkçe öğretmenleri okullara tayin edilecektir. Yeni okul yılında bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini hep birlikte görüp yine Almanya’da yaşayan Türk toplumu olarak sınıfta kalıp kalmayacağımızı göreceğiz. Uyum Meclisi’nin önerdiği ve büyük tartışmalara yol açtığı bu konunun Türkçe anadili dersleri kayıt yapma oranlarına nasıl yansıyacağını yeni okul yılında göreceğiz.

Türkçeye sahip çıkarak çocuklarımızın anadillerini unutmaması ve daha iyi öğrenmesi için mutlaka bu sunulan imkandan faydalanıp çocuklarımızı Türkçe anadili derslerine kayıt ettirmemiz gerekmektedir. Unutmayalım ki dil bir milletin en değerli varlığıdır. Dil olmadan hiçbir değerimize sahip çıkamayız.

Menü schließen