Güven

Çocuklar sırf bir ailenin değil bir toplumun geleceğidir. Bunu asla unutmayalım ve ona göre çocuklarımızla ilgilenelim (!).

Kılıç

Bir veli veya bir yetişkin olarak birkaç dakikamızı ayıralım ve çocuklarımızın ne yaptığını dikkatlice izleyelim, yani gözlemleyelim. Büyük bir ihtimalle çoğumuz aynısını gözlemliyoruzdur. Çocuklarımız genelde günün büyük bir kısmını ekranların arkasında ya oyun oynayarak ya da oyun videoları izleyerek geçiriyorlar. Hatta bu durum “bazı” çocuklarda o kadar kontroldan çıkmış ki gecenin geç saatlerine kadar oyun oynuyorlar.

Küçük-büyük herkes “Fortnite” adında bir oyunla zamanının büyük bir kısmını geçirmektedir. Kısaca nasıl bir oyun olduğunu anlatayım. Oyunu ister ‘play station’’da, ister bilgisayarda isterse telefonlarda oynayabilirsiniz. Bu oyun silahlı bir oyun olduğu için elbette bir yaş sınırlaması var. “12 yaşından” itibaren oyunu oynamak mümkündür. Herhangi bir yaş kontrolü olmadığı için isteyen herkes oyunu rahatlıkla yükleyebilir. Oyunu ister tek başınıza isterse grup halinde oynabilirsiniz, tabii internet bağlantısı da şart. Oyunun benim için en önemli konumu ise sanal bir para biriminin (!) (“V-Bucks”) bulunmasıdır. Oyundan bir çok eşya veya karakter satın alabiliyorsunuz. Eğer hemen alışveriş yapacaksanız yerel para birimini sanal paraya çevirmeniz gerekir. İstediğiniz yerden sanki telefonunuza kontör yükler gibi en az 10 €’luk bir kart satın almanız lazım. Sonra bu parayı “Fortnite” oyununda sanal para birimi olarak yüklüyorsunuz ve sonrasında isteğinizi alabilirsiniz. Alacağınız nesnennin miktarı yüksek olursa, e o zaman siz de daha fazla para yüklemek zorundasınız. Alacağınız karakter zamanla değerlenebiliyor ve bunları da internet ortamında satabiliyorsunuz. Bazı oyuncular bu sayede iyi de para kazanmışlar, tabii bazı oyuncular da iyi de para yüklemişler.

Diğer taraftan iyi oyuncular youtube’a nasıl oynanacağı veya neyi nasıl kazanacağına dair videolar yükleyerek birçok seyredeci/izleyici/ takipçi kazanıyorlar. Bilindiği üzere ne kadar çok izleyici/takipçi olursa ona göre videoyu yükleyen kişi de belirli miktarda para kazanabiliyor.

Basit ve zararsız bir oyun gibi gözükse de çocuklarımız için çok hızlı bir şekilde zaralı bir şekle dönüşebilir. Asıl mesele de burada! Birçok çocuğumuz karakter, müzik, eşya vb. nesneler kazanmak veya satın almak için saatlerce ekranın başında oluyorlar, ya oyunu oynuyorlar ya da youtube’da bu oyunla ilgili videolar seyrediyorlar. Çocuklarımızın birçoğu bu oyundan hariç başka bir faaliyette bulunmuyorlar.

Bazıları ise bu oyunun bağımlısıdır. Günün ilk saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar arkadaşlarıyla birlikte sanal bir hayatta yaşıyorlar.

Aşağı yukarı 50 çocuğa – sırf merakımdan – bu oyuna ne kadar para harcadıklarını sordum. Aldığım cevaplar karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. 100 ile 300 € arasında para harcamışlar. Bu parayı nasıl temin ettiklerini sorduğumda ise “defter, kalem, kitap vs. alacağım.” diyerek ailelerinde parayı alıp, oyuna aktardıklarını söylediler.

Bu durumda ailelere büyük bir iş düşüyor. Bir aile olarak çocuğumuz ile ilgilenmeliyiz.

Burada bahsettiğim ilgi “Biz çocuğumuzun her dediğini yapıyoruz! Bir dediğini iki etmiyoruz! Her istediğini alıyoruz!” gibi naralar değildir. Sanırım bazı aileler ilgiyi sırf paradan ibaret olduğunu düşünüyor. Çocuğun her istediğini almak ilgi değildir! Çocuğun ihtiyacı olan ilgi sevgidir. Çocuğun ihtiyacı olan ilgi şefkattır. Eğer bunlar olmazsa çocuklarımız ilgiyi sanal bir dünyada arayacaktır! Çocuklarımızı sevdiğimizi hissettirelim. Onları ne kadar sevdiğimizi söyleyelim. İnanın bu paradan daha önemlidir.

Saatlerce oyun oynuyor diye hemen oyunu yasaklamayalım. Oyunu elbette oynasın ama bu saatlerce olmasın. Ne kadar oynaması gerektiğini çocuklarımıza anlatalım, onlarla konuşalım ve bunu belirledikten sonra da ipin ucunu kaçırmamak için kontrol (!) edelim. Çocuklarımızın bir şeye ihtiyacı olduğunda doğrudan parayı vermeyelim, ilk başta onlarla beraber gidip alalım. Meşhur bir Alman deyimi vardır “Vertrauen ist gut, Kontrolle ist besser!”. Bu deyimden istifade ederek, çocuklarımıza her zaman güvenelim ama kontrol etmeyi de elden bırakmayalım derim.

Çocuklar sırf bir ailenin değil bir toplumun geleceğidir. Bunu asla unutmayalım ve ona göre çocuklarımızla ilgilenelim (!).

Menü schließen